İzlediklerim

Sosyal Ağ Filmi Yorumum

Hevesli bir şekilde gitmeye kara verdim bu filme. İsmail‘le birlikte gitmek nasip oldu. İnternet ve sosyal ağ olunca hiç kaçar mı benden 🙂

Görüntü hiç güzel değildi sanki eski bir film gibi karanlıktı alışana kadar baya zorlandım. Bir yerden sonra görüntüyü düşünmüyor insan ve konuya odaklanıyor. İlk defa bir fikre hazineymiş gibi davranıldığını gördüm. Aslında gördümde ilgi alanımı kapsadığı için beni daha şehvetli bir şekilde cezbetti. Neden bilmem filmi izlerken Mark Zuckerberg’in yerindeymişim gibi düşündüm arasıra 🙂 Gerçi tüm filmlerde herkes kendini başrol oyuncusunun yerine koyar kendini 🙂 En başta Harvard Üniversitesi‘nin serverinde yaptığı denemede yoğunluktan sistemin çökmesi, ardından Facebook’un üye sayısının bir milyonu geçmesi işte budur dediğim anlar oldu.

Öte yandan adını hatırlayamayacağım arkadaşına atılan kazık benim için tersti, hep diyorlar ya işin içine para girince herkes değişir sanırım Zuckerberg’in durumuda o şekilde oldu. Film beklediğim gibi çok çok farklı değildi. Ama izlemeden de olmazdı. Bir de Bence napster.com un sahibi facebook’un asıl pazarlamasını yapan kişi Zuckerberg’den çok daha zekiydi bence. Gerçi işin aslı filmdekinden çok farklıdır. Son olarak bir de Zuckerberg suskun gibi olsa da bir kaç kişi arasında güzel iş beceriyor olması da dikkatimi çekti. Filmin sloganı da çok hoşuma gitti.

Bir Kaç Düşman  Edinmeden 500 Milyon Arkadaş Kazanamazsınız

napster
Rate this post

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir